Bu anlamda özellikle Çin diline verilen önem her geçen gün artmakta. Türkiye ve Çin'de sıkı ticari ve diplomatik ilişkiler içerisindedir.
Son yıllarda Türkiye ve Çin ticaret ilişkileri hızla artmaktadır. Türkiye’deki birçok büyük üretici firma fabrikalarını Çin’e taşıyor veya Çin'den uygun fiyatlarda ürünler ithal ediyor.
Bu gelişmeler Türkiye'de de çok sayıda Çince bilen elemana ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
汉语 / 漢語, pinyin hàn yǔ, diğer adları: 中文, 國文, 华文, 华语, Çin'de ve çevresinde yaşayan 1.5 milyardan fazla kişi tarafından konuşulan binlerce ufak dilin tümüne birden verilen isimdir ve bunlar tek bir dil sayılırsa, dünyada en çok kullanıcısı olan dildir.
Dünyadaki her beş kişiden birinin anadili olarak konuştuğu Çince dili, tamamen ayrı birer dil olarak kabul edilebilecek kadar farklı 'dilcik'lerden oluşmuştur. Bu yüzden Çincenin bir dil değil, bir dil ailesi olduğu iddia edilir. 12 temel şiveden en çok kullanıcısı olanlar; Mandarin, Kantonca (Guangdong), Fujian (Hokkien) ve Hakkadır. En çok konuşulanı Mandarindir, ancak göçmen topululuklarında en çok Kantonca kullanılır. Bunun sebebi, göç eden Çinlilerin genelde güney kesimlerden olmasıdır.
Tüm bu farklılıklara rağmen, yazı dili Çince karakterler (漢字-Hanzi) neredeyse ortaktır. M.Ö. 3.yüzyıl'da ortaya çıkan ortak yazı dili, 20.Yüzyıl'da Mandarin dili esas alınarak yapılandırılmıştır.
Çince karakterler alfabeden farklı olarak ses belirtmek için kullanılmaz, bir tür resim yazısından türemiştir. Bu nedenle farklı dillerde değişik seslerle okunabilir; ancak anlam değişmez. Bu özelliği trafik işaretlerine benzetilebilir. Örneğin, DUR işareti farklı ülkelerde farklı şekillerde okunsa da (Stop, Halt, Arrete) anlamı hep aynıdır. Bu sayede, Çincenin yüzlerce farklı lehçesini konuşan Çinliler için tarih boyunca iletişimi kolaylaştıran bir araç olmuştur. Söz dizimi olarak Çinceden tamamen farklı dilleri konuşan Japonlar ve Koreliler ise temel gramer kurallarını öğrendikten sonra Çince Budist yazmalar gibi belgeleri okuyabilmişlerdir. Bu yönüyle Çince karakterler Uzakdoğu'da kültürel alışverişin temel taşıdır.
Çin'de 1956 yılından sonra Sadeleştirilmiş Karakterler kullanılmaya başlanmıştır. Buna karşılık Tayvan, Hong Kong ve Macau'da halen Geleneksel Karakterler kullanılmaktadır.
Mandarin, ya da Beifanghua (北方話; Hanyu Pinyin: Běifānghuàen çok konuşulan lehçesidir. Kuzey Çin'de konuşulan tüm lehçeler Mandarin olarak sınıflandırılmıştır. Ancak genelde Mandarin daha dar anlamıyla, Çin ve Tayvan'da resmi dil olarak kullanılan Standart Çince'ye (普通话,Putonghua/国语,Guoyu) işaret eder.